Ütopyodan, minimalizmin somut gerçekliğine..

yolculukdedik önceki yazımızda.. soyut felsefeden, minimalizmin somut gerçekliğine doğru bir yolculuk.. bu yolculuğa önceliklerimize isim koyarak başladık.. tutkular, sağlık, ilişkiler.. muhtemelen bunlardan oluşmuş bir çerçeve belirledik hepimiz..

benim listemin ilk hali şu idi;
*fazlalık herşeyden kurtul (fazlalık olduğuna inandığım, bana değer katmayan eşya-kişi-hobi-alışkanlık gibi objeleri kapsayan binlerce maddelik bir eylem)
*yazı yaz (blog-deneme-şiir-bilimsel, ne becerebiliyorsam)
*fazlalıklardan kurtuldun mu diye kontrol et
*ihtiyacın olmayan şeyleri almaktan vazgeç
*denizi seyret
*gereksiz yemekten vazgeç
*mümkün oldukça işyerinden kaç, geç git, erken çık
*fazlalıklardan kurtuldun mu diye kontrol et
*erken uyan
*daha çok çay iç
*sadeleş, basitleş
*her yağmur yağışında, ıslan
*fazlalıklardan kurtuldun mu diye kontrol et
*fazlalıklardan boşalan alanları sana anlam katanlar ile doldur
(evrimsel sürecinde, önceliklerinin değişebileceğini unutma..)

bunlar dışındaki herşeyin çöp olduğuna inanmalısın artık.. size anlam katanları çöp olanlardan ayırmaya başlamadan önce alışman gereken önemli bir kural var.. “başıboş alışveriş” bağımlılığından vazgeç (minimalizmin ütopik bir düşünce, minimalistlerin öcü/deli olarak sunulması, sistemin tüm aksanlarının enerjisi olan tüketim alışkanlığının, yani sizin avm lerde yaptığınız alışverişlerin kesilecek olmasından kaynaklı olması muhtemel).. ( kara cuma/black friday i daha yeni geçirmişken, bu tuzağa düşmediğini temenni ediyorum..) aldığınız şeylere bakın çevrenizdeki.. hangileri size anlam katıyor..? hangileri sizi siz yapıyor..? minimalist düşünceyi yaşam tarzınız yapmak için alışveriş yapıp paranızı (bunun aslında para olmadığını ileride öğreneceksiniz) harcamanıza gerek yok (diğer tüm yaşam tarzı değişikliklerinde; yeni bir diyete başlarken, yeni bir spor salonuna üye olduğunda, yabancı dil öğrenmeye başlarken, yeni bir hobi edindiğinde, vs.. yaptığınız yeni bişeyler alma saçmalığı; minimalizm için geçerli değil..) alışveriş yapmanın size sağladığı endorfinden vazgeçmenin kolay olmadığını söylüyorsun, biliyorum.. unutmaman gereken iki prensip var.. 1. siz zaten size yetecek şeylere sahipsiniz.. 2. yeni bir eşya alarak karşılığında ödeme olarak verdiğiniz şey para değil.. ödemeyi, zamanınızla yapıyorsunuz (bunu jose mujica söylüyor, “human” belgeselinde.. hani medyamızın en fakir devlet başkanı olarak sunduğu, özünden minimalist güzel insan) tam metin için; buraya bakabilirsiniz.. ya da burada türkçe altyazılı özeti var.. minimalizmi öğrendikçe, yaşamınızdaki her fazlalığın farkına varıyorsunuz.. sadeleşmeye başlıyorsunuz.. ta ki size değer katanlarla baş başa kalana kadar..
atılması gereken çok adım var.. birgünde materyalist olmadınız.. bir günde minimalist olmayacaksınız.. sabredin, deneyin.. özgürleşeceksiniz..

Previous
Next